Geçtiğimiz günlerde bilinen bir markanın temizlik
ve sağlık ürünlerini tanıtan bir toplantıya katıldım. Çevre dostu kremler, şampuanlar, deterjanlar
ve daha pek çok şeyin ne işe yaradığını ve faydalarını dinlerken söylenenler
kulağa çok hoş geliyordu ama ürün kutularının üstünde yazanları okuyunca
tedirgin oldum. Ne yani bu kadar çok kimyasal maddeyi neredeyse her gün ve
günün her saati yüzümüze, saçlarımıza,
dişlerimize mi sürüyoruz?!
Sanırım şimdi uzun zamandır topladığım
bilgileri kaleme dökmenin tam zamanı. Çünkü gerçekten bu konuyu biraz ciddiye
alalım istiyorum. O kadar çok deterjan kullanıyoruz ki, hem kendimize ve
ailemize hem de çevremize farkında olmadan çok ciddi zarar veriyoruz. Oysa
birazcık araştırarak elde edeceğimiz yöntemlerle sadece para tasarruf etmez, aynı
zamanda evde kullandığımız deterjan çeşitlerini de azaltıp, günden güne
yıpranan çevremize destek verebiliriz. Kendi adıma şuna da seviniyorum ki, üniversitede
okuduğum kimya dersleri boşa gitmedi.
Günlük hayatımızın her anında hiç düşünmediğimiz kadar kimyasala maruz kalıyoruz. Güne gözümüzü bin bir türlü kimyasalla elde edilmiş deterjanlarla yıkanmış ve bir o kadarıyla da yumuşatılmış çarşaflar arasında açıyoruz. Çünkü çamaşırlarımızı yıkarken güzel koksun diye gerektiğinden daha fazla yumuşatıcı kullanıyoruz! Üstelik hem deterjan, hem de yumuşatıcı kalıntıları uzun yıllar boyunca kim bilir bize ne kadar zarar veriyor diye düşünmek aklımızın ucundan bile geçmiyor!
Kahvaltıda yediğimiz sucuk ve salam gibi
şarküteri ürünlerinin içerdiği nitrit, bir yandan ürüne güzel bir renk verirken,
öte yandan midemizde mevcut olan asitle birleşince kanserojen maddeler ortaya
çıkartıyor. Üstelik bu maddeler vücudumuzdan atılamayınca nesiller boyu aynı olumsuz
etkiyi göstermeye devam ediyor.
Kahvaltıda filtre kahve içelim mi? İçelim
tabii! Ve beyaz filtre kağıdı sayesinde ‘çok güzel’ beyazlatıcı bir madde de midemize
insin.
İçme suyu konusu zaten bir kaç senedir
gündemde, hangisi daha kötü bilemiyorum... PET şişelerdeki suya karışan
maddelerin bize zarar vermesi mi yoksa
yarım yamalak filtrelenmiş suyumuzun içinde olan ziraat ilaçları, hayvanlara
verilen ve sonra bize geçen antibiyotikler, klor ve türevleri, insanların
kullandıkları ilaçlar, özellikle
Türkiye’de aşırı yaygın olan antibiyotikler vs. vs. mi?
Gelelim sabah banyolarımıza.... Klorlu suyu ve
sodyum laureth sülfat sayesinde köpüren sıvı sabunla güzelce yıkanalım! (sıvı
sabunda kullanılan renklendiriciler, koku veren maddeler, konserve maddesi,
stabilizatör ve arkadaşları inanın ayrıca uzun bir liste!).
Sonra sırasıyla kullandığımız deodorant, makyaj
ürünleri, erkeklerin kullandığı tıraş
köpükleri kim bilir neler neler içerir. Bu konuyu belki başka zaman
detaylarıyla anlatmak daha doğru olur. Sanırım sizi azıcık korkutmak ve
düşündürmek için şimdilik bu kadarı yeterli.
Bazı konular için bir kaç çözüm buldum ve
memnuniyetle kullanıyorum. Bu işler için benim kutsal kitabım Macarca ama gördüğüm kadarıyla internette Türkçe olarak
da yeterli miktarda kaynak mevcut. Türkçe internet sayfalarını araştırırsanız
sabun cevizi, çamaşır sodası, limon tuzu satış yerini bulmak mümkün.
Acaba öncelikle neler işimize yarayabilir?
Listemizde alkol, limon, limon
tozu, sirke, çamaşır sodası, karbonat, çay ağacı yağı, zeytinyağı
var.
En çok işimize yarayan çamaşır sodasını internetten satın
almak mümkün ve fiyatı da uygun.
Çamaşır Yıkamanın İncelikleri
Açıkça söylemek gerekirse her çamaşır 60
derecede bir buçuk saat boyunca yıkanacak kadar kirli olmuyor. Bazılarını sadece
sudan geçirmek yeterli. Mesela duman kokusu, ter kokusu, diş macunu lekesi gibi
günlük kullanımdan kaynaklanan kirlenmelerde yüksek ısıda, uzun süre yıkamak
gereksiz.
Sabun, sert suda serbest kalsiyum ve magnezyum
iyon bitene kadar köpürmüyor, ancak bunlar bitince gerçek yıkama başlıyor. Çamaşır
deterjanlarının ambalajları üstünde bu yüzden sert suda daha fazla deterjan
kullanın notunu ekliyorlar. Sabun/deterjan köpürene kadar oluşan suda emilmeyen
kalsiyum ve magnezyum artıkları kumaşımıza yapışıp açık renkleri grileştiriyor, üstelik bu grileşmiş
kıyafetleri güzelce ütülersek ne yazık
ki kalıcı bir sarılık ele etmiş oluyoruz! Asla markette satılan kireç önleyicilerden
almayın, çünkü içindeki fosfor yüzünden doğal sularımızda gereksiz yosunlaşma
meydana geliyor. Eğer çamaşır sodası kullanırsak zaten
kireçlenme derdimiz kalmaz.
Çamaşır Makinesini Kireçten Kurtarma Operasyonuna
Davetlisiniz
Bütün çamaşır makinesi üreticilerinin
tavsiyesi su sertliğine karşı toz deterjan kullanmayı öneren reklamlar her
yerden bizi etkilemeye çalışıyor ama lütfen bu kadar çabuk teslim olmayalım. Onun yerine en az %15 oranında sirkeyi alalım ve 1 lt. kadar çamaşır
makinemize dökelim, 60 derecelik bir program başlatalım ve yarım saat sonra
programı durdurup bir kaç saat bekletelim. Sonra yıkamayı bitirelim. Eğer her yıkamada yumuşatıcı yerine sirke kullanırsak zaten makinemiz
kireçten korumuş oluruz.
Çamaşırı Suya Basmak
Eğer yağlanmış çamaşırlarımız varsa, suya çamaşır sodasını ekleyerek bir kaç saat
bekletelim. İyice kirlenmiş çocuk
çorapları için de aynı yöntemi tavsiye ederim. Onları bütün gece çamaşır sodası eklenmiş suda bekletmek
gerçekten çok işe yarıyor. 5 lt. suya 1 yemek kaşığı çamaşır sodası yeterli
olur.
Leke Çıkartmak Hiç Bu kadar Masum Olmamıştı
Kan, çim, kırmızı şarap lekeleri için önceden pasta haline getirdiğimiz çamaşır sodasını (çamaşır
sodası + su) lekenin üstüne sürüyor ve bekletiyoruz. Çamaşırımızı bu
karışımı sürmeden önce soğuk su ile
ıslatarak işleme başlayalım ki, sıcak suyla birlikte leke kumaşa daha çok işlemesin.
Beyazlatmak İstersek Ne Yapmalıyız?
Çamaşır suyu yerine sodyum perkarbonat kullanabiliriz, üstelik sadece
60 °C
de yıkasak bile daha etkili olur. İçinde klor olmadığı için çamaşırımıza ve
çevreye zarar da vermiyor. Eğer 60 °C altında etkili olacak
bir şekilde leke çıkartmak istersek sodyum perkarbonata biraz limon tuzu
yada sirke (yani asitli olanlardan) ekleyelim. Ama diyelim ki evde hiç biri
yok, o zaman beyaz çamaşırların yanına kesilmiş limon kabuğu koyalım ve limon
yağı beyazlatıcı görevini üstlensin.
Makinede Çamaşır Yıkamanın Yeşil Yolu
Çamaşır makinesinin deterjan gözüne 5 kg
çamaşır için 2-3 kaşık çamaşır sodası koyalım. İsteyen biraz sabun rendesi de
koyabilir. Beyaz yıkamada çamaşır sodası yanına 1 yemek kaşığı sodyum perkarbonatla bir çay
kaşığı limon tuzu da ekleyelim.
Markette satılan deterjanların %30’u dolgu
malzemeden oluşuyor, zaten işe yarar değil. Üstelik bunların çevreye verdiği
zarar çok korkutucu.
Çamaşırlarımız Yumuşacık Olabilir
Ben sirke ve çeşitli yağlardan birini beraber
kullanıyorum. En sevdiğim yağ limon yağı, ama lavanta, şeftali yada portakal
yağı da uygun. Datça’da şahane bir dükkan buldum, her çeşit yağ satıyorlar. Sirke
yerine limon tuzu da kullanabilirsiniz, 1-2 yemek kaşığı yumuşatıcı gözüne koyarsanız, çamaşırlarınız
yumuşacık olacak.
Sirke kullandığımızda çamaşırımız gerçekten
yumuşak olacak, üstelik kumaşlara yapışan çamaşır sodası kalıntıları da
nötrleştirir, renkleri canlandırır ve kireci de çözer. Sirkeyi düzenli
olarak kullanırsak %10’dan daha asitli olmasına dikkat edelim, yoksa
makinemizdeki plastik ve lastik parçalara uzun vadede zarar verebilir.
Çamaşır Kurutma Konusunda Bir Önerim Var
Kurutma makinesini ne kadar az kullanırsak o
kadar az enerji tüketmiş oluruz. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama beyaz çamaşırları
güneşte kurutursak UV ışınlarının çamaşırları daha çok beyazlattığını ben yeni
duydumJ
Evde Temizlik Yaparken geleceği Düşünmek Önemlidir…
Genel Banyo Temizliği
Küvet, lavabo armatürlerimin bu kadar parlak
görünmesi beni gerçekten mutlu ediyor. Tek yaptığım karbonatlı süngerle
üzerlerinden geçmek sonra da kalan tozu suyla yıkamak. Yada fısfıslı şişeye
(yarım litre kadar) 1 kaşık karbonat koyup antibakteriyel etkisini de arttırmak
için 10 damla çay ağacı yağı ekleyerek kullanabiliriz.
Mutfak
Ocak, fayans, bulaşık lavabosu, bulaşık
makinesi, yağlanan köşeler, aspiratör, su ısıtıcı, tost makinesi, tencereler,
tavalar, fırın, mutfaktaki çalışma alanı ... her biri için marketlerde ayrı bir
deterjan bulunuyor, ama aslında hepsi gereksiz; bunlar aslında ya su bazlı ya
yağ bazlı! Ve evde hazırlanan ‘deterjanla’ çoğundan vazgeçebiliriz. Fısfıslı
bir şişeyi %10 oranlı sirkeyle yarıya kadar dolduralım, üstüne su ekleyelim. Bu karışım yağlı kirleri çözer, kokuları
giderir ayrıca dezenfektan özelliği de taşır. Üstelik tezgah, buzdolabı,
camlar, masaların temizliği için de kullanabilirsiniz. Hatta Inox yüzeylerde leke bırakmadığını da söylemeliyim.
Eğer mutfağımızda daha inatçı lekeler varsa,
banyoda da kullanmak üzere fısfıslı şişede iki yemek kaşığı çamaşır sodasını
sıcak suyla eritelim. En yağlı lekeleri
bununla yok edebilirsiniz.
Bulaşık Makinesi
Bulaşıkları makinesi kullanmak her zaman hem
daha ekonomiktir hem de enerji, su, zamandan tasarruf etmenizi sağlar.
Bulaşık
tuzu aslında normal sodyum
klorür (NaCl), bizim kullandığımız sofralık tuzdur. Sadece üretimi o kadar temiz değil, ayrıca
vücudumuzun ihtiyacı olan bazı maddeleri içermiyor. Yani evde sofralık tuzunuz biterse
onun yerine makine tuzu kullanmanızı elbette önermemJ. Ama evde
büyük taneli sofralık tuzunuz varsa, rahatlıkla makinenizde kullanabilirsiniz. (Büyük
olmanın sebebi de sofralık tuzuna göre daha yavaş çözüldüğü için daha yavaş
bitmesi. İnce tuzu daha sık doldurmamız gerek.)
Yumuşatıcı yerine bir karışım hazırlayalım: 500 ml
lik şişeye 250 ml %20 oranlı sirke ve 3 yemek kaşığı %70 oranlı alkol koyalım, son olarak su ekleyelim. Bu karışımı her zaman taze hazırlayalım, uzun
süre beklediğinde sirkeleşebilir. Eğer bardaklrda hala beyaz bulutsu lekeler
kalırsa sirkeden biraz daha ekleyelim.
Deterjanı şu tarife göre
hazırlayabiliriz: 10 yemek
kaşığı çamaşır sodası, 3 yemek kaşığı sodyum perkarbonat, 3 yemek kaşığı
karbonatı karıştıralım. Bu deterjan karışımını bir kavanozda saklayabiliriz. Karbonat suda çamaşır sodasından daha hızlı
çözüldüğü için suyu daha önce yumuşatır, böylece çamaşır sodasının gücü
yıkamaya kalır. Sodyum perkarbonat beyazlatıcı görevini üstlenir, ama bu
deterjan karışımında tencerelere zarar verecek oran yok. Bulaşık makinesinin
gözüne her zaman koyduğumuz kadar deterjan koyarız.
Kireç Savaşı
Yine her zaman elimizin altında hazır olsun
diye bu karışımı da fısfıslı şişeye hazırlayabiliriz. Şişeyi yarısına kadar
su koyalım üstüne de %10 sirke ekleyelim. Hem yağlı hem de su bazlı lekelere
karşı çok etkilidir. Antibakteriyel etkisi de var ve aynı anda koku giderici
olarak da kullanılabilir. Yeni oluşmuş kireci hemen çıkartır, inatçı lekelere
sirkeyle ıslatılmış bez saralım ve leke büyüklüğüne göre bekletelim. Sirke yerine yarım litre suda 2-3 yemek
kaşığı limon tuzu eritelim, fayansı, mutfak tezgahını hatta camları da bununla silebilirsiniz.
Cam ve Ayna Temizliği
Aynalara ve camlara alkolün ve sirkenin
karışımını kullanabilirsiniz. Eğer beziniz de uygunsa çizgilere veda
edebilirsiniz. Bu karışımı da azar azar hazırlayalım ki, bir süre sirke, alkolü
sirkeye dönüştürmesin.
Sık sık Tıkanan Giderler
Mutfakta, banyoda giderlerimizi tıkayan
maddeler çoğunlukla yağlıdır. Eğer giderin içine çamaşır sodası, karbonat
yada sodyum perkarbonattan birini, üstüne de kaynar su dökersek biriken yağları
çözeriz ve sorunumuz kalmaz. Sadece kokuyu yok etmek istiyorsak, gidere sadece
sirke dökelim, bir kaç dakika kokusu hissedilse de ama sonrasında koku
kalmıyor.
Tuvalet Temizleme
Haftalık temizlik yaparken sirke
kullanabiliriz. Sirke kireci de güzel temizler. Hem koku giderir, hem de
dezenfekte eder. Eğer güzel bir koku da bırakmak istiyorsak, alkolün içine lavanta yağı, limon
yağı vs. damlatalım. Fısfıslı şişeyle bu karışımı klozetin her yerine kolayca
ulaştırabilirsiniz.
Koku Gidermek
Buzdolabına küçük bir kaseye karbonat koyalım.
Bu karbonat buzdolabının kötü kokularını alacaktır.
Yanmış Tencere
Eğer yemekleriniz yanarsa, tencerenin içine
karbonat serpin ve üstüne azıcık kaynar
su dökün yada suyla beraber kaynatın. Soğuduktan sonra tencereyi kolaylıkla
temizleyebilirsiniz.
Yer Silerken İzlenebilecek Yeşil Bir Yol Var:)
Giriş
Türkiye’de dikkat edenler de varsa, evimizin
girişi temizlik konusunda ayrıcalık ister. Daha önceden sık sık kullandığımız
sirke burada da başroldedir. 5 litre suya 100 ml sirke koyarsanız hem
dezenfekte eder, hem koku giderir, hem de sulu lekelerini yok edersiniz.
Sirkenin pek sevilmeyen kokusu çabucak
yok olur ve arkada sadece temizlik kokusu kalır.
Fayansların arasındaki derzler zamanla grileşir ve sonra siyah olur. Bunun çözümü de sodyum
perkarbonat. (açıkçası bunun Türkiye’deki kaynağını daha bulamadım, ancak 25
kiloluk çuvalla alabiliyorsunuz. Bilen varsa, lütfen paylaşsın. Budapeşte’den
dönerken bavulumuzda her seferinde perkarbonat bulunur). Fısfıslı şişeye
yarım litre suya iki çay kaşığı sodyum perkarbonat eritip derzlere sıkalım. Bir kaç dakika bekledikten
sonra silelim ve sirkeli su ile fayansı temzileyelim.
Sodyum perkarbonatlı karışımımızı her
seferinde taze hazırlayalım ki, içindeki maddeler çözülmesin.
Salondaki Parkeleri Hem Temizleyip, Hem de
Besleyebiliriz!
Çoğu zaman salonda parke zemin bulunur. Bezimizi
her seferinde iyice sıkalım. Kova içine de 2 yemek kaşığı sıvı yağ ve 200 ml
sirke ekleyelim. Sirke mikropları uzaklaştırırken, yağ parkenizi besler ve ona parlaklık
verir.
Deri Koltuklarınızı Parlatın!
En iyi temizlik malzemesi balmumu. Temizlik
görevini üstlendiği gibi deriyi de besler.
Balmumu yoksa 1:1 zeytinyağı ve limon suyu karışımını küçük bir şişede
çalkalayıp ve yumuşak bir bezle deriye yedirebilirsiniz. Ayrıca bu karışımı her türlü ağaca ve
deriye uygulayabilirsiniz. Doğal malzemeye ikisine de güzel bir renk verir.
Mermer Yüzeyleri Temizlemenin Püs Noktası
Asla sirke ile temizlemeyelim, yoksa zarar
veririz. Çamaşır sodası en iyisi.
Yatak Odasını Temiz Tutmak
Ayda yada iki ayda bir yatağı iyice elektrik
süpürge ile süpürmek içindeki toz ve akarlara karşı iyi bir sonuç verir.
Yatağın kokusunu almak için üstüne karbonat yada çamaşır sodası serperek, yarım
saat bekledikten sonra elektrik süpürge ile temizleyin. Bunu akarlar hiç sevmez.
Çocuk Odalarındaki Sticker Kalıntıları
Her annenin kabusu stickerlerin yapıştırılması...
Zeytinyağı-limon suyu karışımını daha önce
deri temizlemekte önermiştim, şimdi bu karışımı stickerlerin üzerine dolaplara
da sürerek yapıştırıcı kalıntılarından kolayca kurtulabilirsiniz.
Stickerleri camdan temizlemek için sadece
sirkeli su yeterli olur.
Keçeli Kalem İzleri
İzleri önceden biraz alkolle silelim sonra 1 yemek
kaşığı çamaşır sodasını ıslatarak tekrar üstünden geçelim.
Döşeme Temizliği
Kanepeye, koltuğa kırmızı şarap dökülürse
üstüne hemen biraz alkol dökelim- bu beyaz şarap da olabilir, yada eczaneden
alınan etil alkol- sonra onun üstüne de tuz dökelim, en son ıslak bir bezle
silelim.
Yağlı lekelerde ise çamaşır sodası çok etkili,
önce suyla karıştırın ve fısfıslı şişeyle lekenin üstüne püskürtün, biraz
bekleyip süngerle silebilirsiniz.
Aslında kirlenmiş duvarlara da çamaşır sodası
karışımından sıkarsanız, boya sökülmeden duvarı kolayca temizleyebilirsiniz.
Herkese kolay gelsin:)
Temizlik önerileriniz için teşekkür ederim. Gayet faydalı bilgiler var.
YanıtlaSil