4 Nisan 2013 Perşembe

Fakir Ailenin Üç Dileği


Macar Halk Masalı

Bir zamanlar uzak bir köyde yoksul bir adam ve eşi yaşıyordu. Birbirlerini çok seven bu genç çift çok iyi anlaşıyorlardı. Sadece bazen parasızlık yüzünden tartışıyorlardı. Bir gün, kadın eve erken döndü ve çaresizce akşam için ne pişireceğini düşünmeye başladı. Sonunda çorba için su koydu. Bu fakirlik kadını çok üzüyordu. Eşine güzel bir akşam yemeği hazırlayamadığı için kendini kötü hissediyordu.
Genç kadın bu karamsar düşüncelere boğulmuşken bir kanat sesi duydu. Aynı anda yanında bir peri belirdi. Fakir kadın çok şaşırdı. Hayatında ilk defa bir peri görüyordu. Peri ona
‘Sana bir iyilik yapmaya geldim. Üç dilek hakkın var. Bakalım bu fırsatı nasıl değerlendireceksin?’ dedi ve geldiği gibi kayboldu.
Fakir kadın olanlara hem inandı hem de inanamadı ama birinci dilek hemen aklına geldi. Lezzetli bir sucuk parçası hayal etti. Çünkü  aslında böyle bir şeyin mümkün olamayacağına inanıyordu. Ama tam o anda evin bacasından bir tencere içinde kocaman bir parça sucuk indi.  Hatta içinde yağı bile hazırdı. Kadın şaşkınlık içinde tencereyi  ateşe koydu.
Fakir adam eve döndüğünde burnuna gelen harika kokulara  inanamadı. Kadın ne olduğunu anlattığında düşünmeye başladılar. Kalan iki dilekleri ne olmalıydı acaba?
Fakir adam at, manda, koyun istedi. Kadın da başka bir şey. Ve anlaşamadılar!

Kavga ettiler ve o kadar moralleri bozuldu ki, yemek yemek bile istemediler. Adam piposunu tütünle doldurmaya başladı ve ateşe doğru uzanıp bir parça kor almak istedi. Tam o sırada içi yemek dolu tencereyi devirdi. Kadın bu gürültüden hem çok korktu, hem de sinirlendi. Sucuğu küllerin arasından  kurtarmaya çalışırken bir yandan da sinirli sinirli söyleniyordu:
‘Ziyan oldu güzelim sucuklar. Küllerin içine düşeceğine senin burnuna yapışsaydı keşke!’
Sanki bu isteği bekliyormuş gibi kocaman sucuk gidip adamın burnuna yapıştı!
Taaa ki dizlerine kadar!
Kadın bu durumdan hiç korkmadı  ve sucuğu çekiştirmeye başladı. Ama sucuk o kadar sıkı yapışmıştı ki, adamın burnundan ayrılmadı. Artık kadını da korkmaya başlamıştı. İkisi de ağlamaklı oldular. Dileklerin gerçekleştiğini çok acı bir şekilde anlamışlardı. Son bir hakları kalmıştı ve adamın burnuna yapışmış kocaman bir sucuk!
‘Keselim’ dedi kadın.
‘Ama ben izin vermem’ diye cevapladı adam:
‘Eğer durum buysa üçüncü dileğimiz mecburen sucuğun tencereye geri dönmesi olmalı.’
‘Ama manda, at ve koyun hayallerimiz ne olacak?’ dedi kadın.
‘Fakat ben bu halde yaşayamam ki? Hem bu halimle seni de öpemem, hem sen de beni öpmezsin.’
Sonunda üçüncü dilek sucuğun tencereye geri dönmesi olarak kararlaştırıldı.
Fakir aile sakin sakin akşam yemeklerine başladılar ama bütün keyifleri kaçmıştı. Yemekten hiç zevk alamadılar ve dayanamayıp tartışmaya başladılar. İçinde bulundukları fakirliğin sorumlusu kimdi acaba?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder